Günümüzün sürekli gelişen siber tehdit ortamında, sağlam ve güvenilir ağ güvenliği çözümleri her zamankinden daha önemli hale gelmiştir. Kuruluşunuzun hassas verilerini korumak ve iş sürekliliğini sağlamak için entegre ve yenilikçi ‘Ağ Güvenliği’ çözümlerimizi keşfedin. Siber güvenliğinizi en üst düzeye çıkaracak gelişmiş tehdit algılama ve önleme sistemleri sunuyoruz.
Bizimle, ağınızı sürekli izleyen ve anında yanıt veren uçtan uca güvenlik çözümlerine sahip olacaksınız. Bu çözümler ağ trafiğini analiz eder, şüpheli davranışları tespit eder ve otomatik olarak koruma sağlar. Ayrıca, güvenlik duvarları, saldırı önleme sistemleri ve şifreleme teknolojileriyle donatılmış bir altyapı, kuruluşunuzun ağını her türlü siber saldırıya karşı korur.
Güvenlik politikalarınızı kuruluşunuzun özel ihtiyaçlarına uyacak şekilde özelleştiriyor ve sürekli olarak güncelliyoruz. Ayrıca, düzenli güvenlik açığı taramaları ve risk değerlendirme süreçleriyle güvenlik duruşunuzu sürekli olarak güçlendiriyoruz. Ağ Güvenliği çözümlerimizle, siber tehditlere karşı proaktif bir yaklaşım benimseyin ve kuruluşunuzun veri ve ağ güvenliği için sağlam bir temel oluşturun.
Kuruluşunuzun ağ güvenliğini modernleştirin ve siber güvenlik alanındaki en son yeniliklerle bir adım önde olun. Güvenilir, kapsamlı ve esnek Ağ Güvenliği çözümlerimizle işinizin geleceğini güvence altına alın.
İzinsiz Giriş Önleme Sistemleri (IPS) ve İzinsiz Giriş Tespit Sistemleri (IDS), ağlara ve sistemlere yönelik saldırıları tespit etmek ve önlemek için siber güvenlikte hayati araçlardır. IDS, şüpheli davranışları ve potansiyel güvenlik ihlallerini belirlemek için ağ trafiğini ve sistem faaliyetlerini sürekli olarak izler ve ardından güvenlik ekiplerini uyarır. IPS, tespit edilen saldırıları aktif olarak engellemeye çalışarak bir adım daha ileri gider; bu, kötü niyetli trafik akışlarını engellemeyi veya şüpheli etkinlikleri durdurmayı içerebilir. Her iki sistem de bilinen tehditleri ve yeni ortaya çıkan saldırı yöntemlerini tespit etmek için imza tabanlı tespit, anomali tespiti ve diğer gelişmiş analiz tekniklerini kullanır. Genel olarak, IDS ve IPS bir ağ güvenliği stratejisinin temel bileşenleridir ve kuruluşları siber saldırılardan korumada kritik roller oynarlar.
Ağ Erişim Kontrolü (NAC), cihazların ve kullanıcıların ağlara erişimini yönetmek ve düzenlemek için tasarlanmış bir güvenlik çözümüdür. NAC sistemleri, cihazların ağa bağlanmadan önce belirli güvenlik kriterlerini karşılayıp karşılamadığını kontrol eder ve uyumluluk durumlarına göre erişim izni verir veya reddeder. Bu süreç, cihazların güvenlik durumunu (antivirüs yazılımı güncellemeleri, işletim sistemi yamaları vb. gibi) değerlendirir ve ağ politikalarına uyulmasını sağlar. NAC ayrıca cihazların hangi kaynaklara erişebileceğini sınırlandırarak ağ içindeki hareketleri de kontrol eder. Bu yaklaşım ağ güvenliğini artırır, uyumlu olmayan cihazların ağa zarar vermesini önler ve yasal gerekliliklere uyumu kolaylaştırır.
Ağ Algılama ve Yanıtlama (NDR), bir kuruluşun ağındaki siber tehditleri algılamak, analiz etmek ve bunlara yanıt vermek için tasarlanmış bir güvenlik çözümüdür. NDR, ağ trafiğinin sürekli izlenmesi ve analizi yoluyla anormal davranışları ve potansiyel güvenlik ihlallerini tespit eder. Bu sistemler, geleneksel güvenlik araçlarının gözden kaçırabileceği sofistike saldırıları ve içeriden gelen tehditleri tespit etmek için gelişmiş analiz teknikleri ve yapay zeka/makine öğrenimi algoritmaları kullanır. NDR çözümleri, tehdit algılama ve otomatik yanıt yetenekleriyle, kuruluşların hızlı bir şekilde yanıt vermesini ve siber saldırıların etkisini azaltmasını sağlar. Ayrıca, bu sistemler ağ güvenliği olaylarına ilişkin derinlemesine görünürlük ve içgörü sağlayarak gelecekteki güvenlik stratejilerinin geliştirilmesine katkıda bulunur.
Mikro Segmentasyon, ağ güvenliği ve veri merkezi güvenliğinde kullanılan, büyük ve karmaşık ağları daha küçük, yönetilebilir ve güvenli segmentlere ayıran bir yöntemdir. Bu teknik, her segmentin veya bölümün kendine özgü güvenlik politikaları ve kontrolleriyle korunmasını sağlayarak iç ve dış tehditlere karşı daha ayrıntılı koruma sunar. Mikro segmentasyon özellikle kullanıcılar, uygulamalar ve iş yükleri arasındaki trafiği sıkı bir şekilde kontrol ettiği sanallaştırılmış ve bulut ortamlarında etkilidir. Bu yaklaşım, yanal hareketi sınırlayarak bir saldırganın ağda ilerlemesini daha zor hale getirir ve olası güvenlik ihlallerinin etkisini azaltır. Genel olarak, mikro segmentasyon ağ güvenliğini artırmak, veri ihlallerini önlemek ve yasal uyumluluk gereksinimlerini karşılamak için kritik bir stratejidir.
Ağ Güvenlik Duvarları ve Yeni Nesil Güvenlik Duvarları (NGFW), dış tehditlere karşı koruma sağlayan ve ağ trafiğini kontrol eden ağ güvenliğinin temel bileşenleridir. Geleneksel ağ güvenlik duvarları, belirli kurallar ve protokoller kullanarak gelen ve giden ağ trafiğini izler, böylece yetkisiz erişimi önler ve ağı kötü niyetli trafikten korur. Yeni Nesil Güvenlik Duvarları, geleneksel işlevlere ek olarak, derin paket denetimi, gelişmiş tehdit önleme, entegre Saldırı Önleme Sistemleri (IPS) ve hatta uygulama düzeyinde kontrol gibi özellikler sunar. NGFW’ler, kullanıcı kimliği ve cihaz türü gibi daha ayrıntılı verilere dayalı trafik kontrolü gerçekleştirebilir, böylece daha karmaşık ve hedefli siber saldırılara karşı koruma sağlar. Genel olarak, bu sistemler ağın güvenliğini sağlamada ve bir kuruluşun verilerini ve kaynaklarını korumada çok önemlidir.
